
Kanada Merkez Bankası’nın Çarşamba Günkü Faiz Kararında 25 Baz Puan İndirim Beklentisi Öne Çıkıyor
Kanada Merkez Bankası (Bank of Canada – BoC), 17 Eylül Çarşamba günü bir sonraki politika faizi kararını açıklayacak. Merkez Bankası, Temmuz ayında “yeni sektörel tarifeler” ve öngörülemeyen ABD ticaret adımlarına atıf yaparak politika faizini üst üste üçüncü kez yüzde 2,75 seviyesinde sabit tutmuştu. Banka, yıl içinde iki kez 0,25 puan indirime gitmiş, son indirim 12 Mart tarihinde gerçekleşmişti. Bu çerçevede piyasadaki temel beklenti, ekonomik verilerdeki zayıflamaya ve küresel koşullara bağlı olarak 25 baz puanlık yeni bir indirim yönünde şekilleniyor.
Mortgage platformu Ratehub.ca’dan Penelope Graham, Kanada ve ABD’deki zayıf istihdam verilerinin BoC’ye bu hafta 0,25 puan indirim için “inandırıcı” bir gerekçe sunduğunu belirtiyor. Graham’a göre tarifelerin ekonomik gücü aşındırdığına dair kanıtlar artarken, kısa vadeli bir teşvikin gerekli olduğu düşüncesi güç kazanıyor. ABD Merkez Bankası’ndan (Fed) benzer bir adım olasılığı da BoC’ye Kanada doları üzerinde aşırı baskı yaratmadan alan açıyor.
Öte yandan kararın arifesinde yayımlanacak enflasyon verileri belirleyici olabilir. Manşet enflasyonda ek bir yumuşama ve çekirdek göstergelerde gevşeme sinyali gelmesi, indirim ihtimalini artıracak. Buna karşın çekirdek enflasyonun hâlâ görece yüksek seyretmesi, Banka’nın 2025 yılı içinde birden fazla ve agresif gevşemeden kaçınmasına neden olabilir. Graham, “Kapı en az bir ek indirime açık kalsa da Banka, fazla teşviki erken vermek istemeyecektir” değerlendirmesini yapıyor.
Faiz kararının finansal koşullara yansıması en hızlı şekilde mortgage piyasasında görülüyor. ABD’de olası indirim beklentisiyle birlikte tahvil getirilerindeki düşüş Kanada’ya da yansıdı ve Kanada Devleti 5 yıllık tahvil faizi yüzde 2,7 bandına geri çekildi. Bu hareket, 5 yıllık sabit mortgage oranlarında aşağı yönlü baskı yaratarak bazı ürünlerde yüzde 4’ün altının yeniden görülmesine imkân verdi. Uzmanlar, değişken faizli mortgage oranlarının da önümüzdeki haftalarda kademeli gerileme gösterebileceğini, ancak bankaların Prime oranına uyguladıkları marjları daraltmasının potansiyel kazanımları sınırlayabileceğini ifade ediyor.
Mortgage seçimi konusunda risk iştahı belirleyici olmaya devam ediyor. Değişken faiz, ilave bir indirim döngüsünde bu yıl daha fazla tasarruf sağlayabilirken, sabit faizli ürünlerde oran tutma (rate hold) ile mevcut düşük seviyeler önceden garanti altına alınabiliyor. Graham’ın paylaştığı örneğe göre, 10 yüzde peşinatla 672.784 dolarlık bir konutta, 3,95 faizli 5 yıllık değişken mortgage (25 yıl vadede, toplam 624.277 dolar) için aylık ödeme 3.267 dolar düzeyinde. BoC’nin 25 baz puan indirim yapması halinde oran 3,70’e, aylık ödeme ise 3.183 dolara geriliyor; bu da ayda 84, yılda 1.008 dolar tasarruf anlamına geliyor.
Kısa vadede faiz indirimleri konut piyasasında talep ve rekabeti artırabilir. Uzmanlar, daha düşük mortgage oranlarının “yumuşamış alım ortamı” ve yüksek stok ile birleşmesi halinde, alıcılar için görece elverişli koşulların oluştuğunu belirtiyor. Bununla birlikte enflasyonu yukarı itebilecek arz şokları, enerji maliyetleri veya yeni ticaret gerilimleri, para politikasında temkinli duruşu zorunlu kılabilir ve daha sonra geri adım ihtimalini gündeme getirebilir.
Politika görünümünde takvim de önemli bir kılavuz sunuyor. BoC’nin açıklamaları sabah 09.45 ET’de yayımlanıyor. Önümüzdeki dönemde 17 Eylül 2025 (tekil faiz kararı), 29 Ekim 2025 (faiz kararı, Para Politikası Raporu ve basın değerlendirmesi) ve 10 Aralık 2025 (tekil faiz kararı) tarihlerinde güncellemeler bekleniyor. Karar metni ve öngörüler, çekirdek enflasyon göstergeleri ile işgücü piyasasındaki soğuma sinyallerinin ne ölçüde kalıcı görüldüğüne dair önemli ipuçları verecek.
Sonuç itibarıyla piyasa katılımcıları, 25 baz puan indirimle birlikte BoC’nin ihtiyatlı gevşeme politikasını sürdürmesini bekliyor. Kararın tonu, yılın geri kalanında ölçülü indirimlerin devam edip etmeyeceğine ve 2026 projeksiyonlarında enflasyonun hedefe kalıcı dönüş patikasına girip girmediğine ışık tutacak. Konut alıcıları ve yenileme sürecindeki borçlular içinse mesaj açık: Kısa vadede oranlarda düşüş ihtimali artsa da, rate hold ve ürün koşulları dikkatle karşılaştırılmalı; değişken mi sabit mi tercihinin risk toleransına göre yapılması gerekmekte.